Bal çiçeklerin nektarlarından veya bitkinin canlı kısımlarının sekresyonlarından ya da bitkilerin canlı kısımları üzerinde yaşayan böceklerin emdikleri bitki salgılarından bal arıları tarafından toplanıp, kendi yapılarında bulunan maddelerle karıştırıp yapısını değiştirdikleri, olgunlaşması için petek gözlerine depolayarak ürettikleri doğal tatlı bir maddedir.
Bal ülkemizde hangi bölgelerde üretiliyor?
Zengin bitki örtüsüne sahip ülkemizin tüm bölgelerinde üretilir.
Bal çeşitleri nelerdir?
- Ballar elde ediliş kaynaklarına göre çiçek balı ve salgı balı olarak, elde ediliş şekillerine göre de petekli bal, süzme bal, pres balı olarak...
Doğal Bal Nedir? Doğal Balla, Doğal Olmayan Bal Arasındaki Fark Nasıl Anlaşılır?
Şekerli ballar arıların, şeker şurubuyla beslenmeleri neticesinde elde edilen ballardır. Arı, balı çiçeğin nektarından değil, hemen kovanın önüne konmuş olan şekerden imal eder. Bu şekilde üretilen ballar, doğanın ve çiçeklerin özünü sağlığını taşımamaktadır ve bal adı altında satışa sunulamaz. Yapay ballar ise şeker şuruplarına aroma ve boya ilavesi ile üretilen ürünler olup, bu durumun etiketlerinde mutlaka belirtilmesi gerekir. Bunların yanı sıra bir de doğal ballara çeşitli şeker şurupları, su, nişasta vs. katılarak yapılan hile yöntemleri vardır. Burada amaç ucuz maddeler katarak miktarın artırılmasıdır. Yukarıdaki tüm uygulamalar balda sahteciliğe girmektedir ve doğal bal adı altında satışa sunulamaz. Doğal bal arıların çiçeklerin özlerinden yani nektarlarından elde ettiği yani direkt ve yalnız doğadan gelenbaldır. Balda hile olup olmadığını sadece balın tadından, kokusundan ya da görüntüsünden anlamak mümkün değildir. Tek yöntem balın yapısının analiz edilmesidir. En iyi netice, tüm bal analizlerinin yapılıp, sonuçların tebliğde yazan değerlerle karşılaştırılması ile anlaşılır.
Şekerli ballar arıların, şeker şurubuyla beslenmeleri neticesinde elde edilen ballardır. Arı, balı çiçeğin nektarından değil, hemen kovanın önüne konmuş olan şekerden imal eder. Bu şekilde üretilen ballar, doğanın ve çiçeklerin özünü sağlığını taşımamaktadır ve bal adı altında satışa sunulamaz. Yapay ballar ise şeker şuruplarına aroma ve boya ilavesi ile üretilen ürünler olup, bu durumun etiketlerinde mutlaka belirtilmesi gerekir. Bunların yanı sıra bir de doğal ballara çeşitli şeker şurupları, su, nişasta vs. katılarak yapılan hile yöntemleri vardır. Burada amaç ucuz maddeler katarak miktarın artırılmasıdır. Yukarıdaki tüm uygulamalar balda sahteciliğe girmektedir ve doğal bal adı altında satışa sunulamaz. Doğal bal arıların çiçeklerin özlerinden yani nektarlarından elde ettiği yani direkt ve yalnız doğadan gelenbaldır. Balda hile olup olmadığını sadece balın tadından, kokusundan ya da görüntüsünden anlamak mümkün değildir. Tek yöntem balın yapısının analiz edilmesidir. En iyi netice, tüm bal analizlerinin yapılıp, sonuçların tebliğde yazan değerlerle karşılaştırılması ile anlaşılır.
Bal neden kristalleşiyor? Kristalleşmiş balın sağlığa zararı var mıdır?
- Balla ilgili merak edilen önemli bir konu, süzme olarak satılan balların bir süre sonra kristalleşmesinin bir problem teşkil edip etmediğidir. Bu durum bazen bala şeker şurubu katılmış olduğu şeklinde yanlış yorumlanır. Ancak bu inanış gerçeğin tam aksidir. Zira şeker şurubu ilave edilmiş ballar çok uzun süre kristalleşmeden kalabilir, saf ve doğal ballar ise, balın elde edildiği çiçeklerin türüne göre değişmekle beraber, özellikle kış aylarında ve soğukta muhafaza edildiği taktirde birkaç ay gibi kısa bir sürede kristalleşebilmektedir. Bu kesinlikle doğal bir olay olup, balın tüketilmesini önleyici bir problem değildir. Bal kristalleşmiş haliyle de tüketilebileceği gibi, benmari usulü bir ısıtma işlemiyle (sıcak su dolu bir kabın içerinde balın ısıtılması) kristaller çözdürülüp bu şekilde de tüketilebilir. Baldakristalleşme hiçbir şekilde bala yapılmış bir hilenin göstergesi değildir. Kristalleşmiş balın tüketilmesinde, sağlık açısından hiçbir sakınca yoktur. Kristalleşmenin başlıca sebepleri; balın oluşmasında yararlanılan çiçeklerin türü, balın içerdiği hava kabarcıkları, polen ve diğer partiküllerin miktarı, balın depolandığı yerin nem ve sıcaklığı ile ambalaj kaplarının çeşididir. Balın kristalleşmesi tabii bir olaydır ve balın glikoz oranı bakımından doymuş hale gelmesiyle, glikoz moleküllerinin kristal duruma geçmesi olarak tanımlanır. Kristalleşme için en uygun sıcaklık 14°C civarıdır. 10 °C'nin altında ve 26,5°C'nin üzerinde kristalleşme yavaşlar. Kristalleşmiş balın tüketilmesinde, sağlık açısından hiçbir sakınca yoktur.
Bal küçük çocuklara verilebilir mi?
- Bal 1 yaşından küçük çocuklar için tavsiye edilmemektedir. Nedeni Clostridium Botulinum bakterisinin balda gelişememesine rağmen, spor formunun baldabulunma ihtimalinin olması ve bu bakterinin bebeklerde Bebek Botulizmi denilen bir hastalığa neden olmasıdır. Bu sporlar çevremizdeki havada, toprakta, tozda ve ham tarımsal ürünlerde bulunmaktadır. Birçok gıdada olduğu gibi balda da bulunabilen bu sporlar erişkinler ve 1 yaşından büyük çocuklardaki gelişmiş bağışıklık ve sindirim sisteminden dolayı problem teşkil etmezken, 1 yaşından küçük bebeklerde bağırsak mikro florasının yeterince gelişmemiş olmasından dolayı botulizmeneden olabilmektedir.
Balların kokusu ve tadı neden farklı olabiliyor?
- Balların tat, koku ve renkleri, üretim yerlerine ve elde edildikleri bitkilerin cinsine göre değişebilmektedir. Ayrıca aynı yörede ya da aynı bitkiden elde edilen ballardabile mevsimsel değişikler olabilmektedir. Balın içerisine giren her çiçeğin nektarının kendisine özgü tat, koku ve rengi vardır. Tüm bu değişkenlikler tamamen doğal bir ürün olan bala yansımaktadır.
- Balların kalitesi, hilesiz ve kalıntısız olmalarıyla ilgilidir. Hilesiz ve hiçbir kalıntı içermeyen ballar kaliteli olarak nitelendirilebilir. Çiçek balı veya çam balı daha kalitelidir şeklindeki bir yaklaşım yanlıştır. Balın tadı, kokusu veya rengine bakarak, kalite kriteri belirlemek doğru değildir. Balın kalitesi yani tamamen doğal ve sağlıklı olup olmadığı, sadece laboratuar analizleri ile tespit edilebilir.
Balın besleyici özellikleri nelerdir? Besin değeri yüksek bir gıda maddesi midir?
- Balın besleyici faydaları yüzyıllardır bilinmektedir. Bal, vitamin, mineral, aminoasit ve enzimler gibi pek çok yaşamsal faktörleri içermektedir. Bal temel karbonhidratların kaynağıdır. Bal, bir yemek kaşığında 64 cal enerji sağlayarak kaslar için yakıt görevi yapmaktadır. Amerika’daki Memphis Üniversitesi’nin Egzersiz ve Spor Beslenme Laboratuarı egzersiz öncesi, sindirim için balın en efektif karbonhidrat olduğunu tespit etmiştir. Kan şekerine diğer karbonhidrat kaynaklarına nazaran daha ılımlı etkisi olduğu gözlenmiştir. Bal, niasin, riboflavin ve pantothenik asit gibi vitaminler, kalsiyum, bakır, demir, magnezyum, manganez, fosfor, potasyum ve çinko gibi mineraller içermektedir. Bal diğer besinlerin vücutta daha kolay sindirilip, daha iyi emilmelerini ve onlardan yararlanma düzeyini de yükseltir. Bu nedenle özellikle hastalık durumunda bal tüketimi vücudun çabuk toparlanmasına yardımcı olur. Balda yağ bulunmadığından, az ya da hiç yağ içermeyen diyetlerde kullanımı son derece uygundur.
- Balın faydalarının başında antimikrobiyal ve antifungal özelliği gelmektedir. Balın bu özelliği, 1930’larda bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Balın antimikrobiyal ve antifungal etkisi sayesinde yaraların iyileşmesine, bakteri ve mantar gelişiminin önlenmesine katkı sağladığı çeşitli çalışmalar ile gösterilmiştir. Balın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği ve özellikle son yıllarda çok popüler bir konu olan antioksidan aktivitesi gösteren maddeler içerdiği de bilinmektedir. Bal yapısındaki tokoferol, askorbikasit, flavonoidler ve diğer fenolik maddeler nedeniyle antioksidatif etkiye sahiptir. Balın yapısındaki enzimler nedeniyle antiseptik özellik taşıdığı gözlenmiştir. Yapılan araştırmalarda balın, mideyi kaplayarak spazmları rahatlattığı ve gastrointestinal sistem üzerinde düzenleyici etki gösterdiği belirtilmiştir. Cilt üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı pek çok kozmetik ürünün içeriğine de girmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalar balın yara iyileşmesinde olumlu etkisinin olduğunu göstermiştir.
- Balın içerindeki şekerlerin büyük kısmı, vücudumuzda parçalanmaya ihtiyaç olmadan direkt kullanılabilecek glikoz ve früktozdan ibarettir. Oysa günlük hayatımızda çay, kahve gibi içeceklerle ve tatlılarla çok fazla beyaz sofra şekeri yani sakaroz (glikoz+fruktoz) tüketiriz. Sakarozun vücutta sindirilebilmesi için enzimlerle glikoz ve fruktoza indirgenmesi gerekmektedir. Bu işlem özellikle sakarozun aşırı tüketiminde vücudumuzda zararlı etkileri olan, böbrek ve karaciğeri yoran bir işlemdir. Uzun vadede kalp damar hastalıkları ve kilo alımı gibi problemlere neden olabilir. Balın ise kolay sindirilebilmesinden ve yapısında şekerlerden başka pek çok doğal faydalı madde bulunmasından ötürü böyle olumsuz etkileri yoktur. Bu anlamda günlük yaşamda çay vb. içeceklerle bal kullanarak sakaroz tüketimini azaltmanın uzun vadede olumlu etkileri olacağı söylenebilir.
Balın mutfakta kullanılması; tatlılarda şekerin yerine daha sağlıklı ve doğal, ayrıca vitamin, mineral açısından daha zengin bir ikamesi olarak kullanılır. İkame ederken bütün şeker çıkarılmaz yarı yarıya bal ile değiştirilir.
Barbekü soslarında ve çeşitli etlerin kızartılması ya da kızartılmış etlere sos olarak kullanılması sırasında amaç ısı ile esmerleşen balın tadının ete geçmesini sağlamaktır.
Salata soslarında sos içeriğindeki maddelerin acılığını bastırmak ve kendine has aromasını vermesi için kullanılır. Her türlü zeytinyağlı yemeğe ve fırın etlerine 1 kaşık kadar tat vermesi için katılabilir. Ayrıca meyve suyu, çay, süt gibi sık tükettiğimiz içeceklerde tatlandırmak amacı ile şeker yerine yine vitamin, mineral açısından daha zengin, sindirimi daha kolay ve doğal olan bal kullanılabilir. Fırınlanmış ürünlerde bal, daha süngerimsi yumuşak bir yapı sağlarken, ürünün kurumasını geciktirir ve raf ömrünü uzatır.
Barbekü soslarında ve çeşitli etlerin kızartılması ya da kızartılmış etlere sos olarak kullanılması sırasında amaç ısı ile esmerleşen balın tadının ete geçmesini sağlamaktır.
Salata soslarında sos içeriğindeki maddelerin acılığını bastırmak ve kendine has aromasını vermesi için kullanılır. Her türlü zeytinyağlı yemeğe ve fırın etlerine 1 kaşık kadar tat vermesi için katılabilir. Ayrıca meyve suyu, çay, süt gibi sık tükettiğimiz içeceklerde tatlandırmak amacı ile şeker yerine yine vitamin, mineral açısından daha zengin, sindirimi daha kolay ve doğal olan bal kullanılabilir. Fırınlanmış ürünlerde bal, daha süngerimsi yumuşak bir yapı sağlarken, ürünün kurumasını geciktirir ve raf ömrünü uzatır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder